anne-çocuk | Meftun Blog

Çocuklarda Kalp Hastalığı Görülmesi

Her ne kadar çocuklarda kalp hastalığı günümüz hastalığı olmasa da en önemli ve riskli hastalıklardandır. Çocuklarda görülen kalp hastalıkları genel olarak doğumsal kalp hastalığıdır. En çok iç rahatlatan unsur ise bu hastalıkların daha bebek anne karnında iken teşhis edilebiliyor ve hatta tedavi, ameliyat edilebiliyor olmasıdır. Bu doğumsal kalp hastalıklarının oluşması genellikle hamilelik süreciyle bağlantılıdır. Annenin radyasyonda bulunması ve diyabet hastası olması, hamileliğin erken döneminde annenin enfeksiyon kapması ve akraba evliliği ve genetik hastalıklar gibi faktörler etkendir. Tüm bunların yanı sıra kötü alışkanlıklar ve bunların tüketildiği yerde fazla zaman geçirmek etkili olmaktadır. Ayrıca bu sebeplerin yanında bazı doğumsal kalp rahatsızlıklarının nedeni bilinmemektedir. Daha sonradan oluşan kalp hastalıkları çevresel faktörler, alışkanlıklar ve beslenme ile doğrudan orantılıdır.

Teşhis çocuk kalp uzmanları tarafından yapılan düzenli muayene ve çeşitli tetkiklerle konulabilmektedir. Bu tetkikler elektro grafik, göğüs röntgeni ve bunların yanı sıra teknolojik açıdan gelişmiş röntgen cihazları ile yapılmaktadır. Bu cihazlar anneye, bebeğe veya çocuğu zarar vermeyen cihazlardır.

Çocuklarda görülebilecek kalp rahatsızlıklarının başında Doğumsal kalp yetmezliği gelmektedir. Kalp pompalaması yeteri kadar olmadığında akciğere ve diğer iç organlara sıvı birikimi olması bu sıvı ile şişlik oluşmasıdır. Çocuk çabuk yorulur, hızlı ve sıkıntılı solunum yapar. Beslenmesine dikkat edilmelidir tuz azalttırılır. Bir diğer rahatsızlık ise kalp ritim bozukluğudur, kalp atışlarını çok hızlı veya çok yavaş olmasıdır ileri safhalarında normal çalışabilmesi için kalp pili gerekebilir. Kalp delikleri de sıkıntılı bir hastalıktır fakat bazı tipler özellikle küçük boyuttakiler kendiliğinden kapanabilir.

Eğer çocuğunuz yaşıtlarına göre daha çabuk yoruluyor ve yapmış olduğu aktivitelerde soluk soluğa kalıyor ise çok sık bayılıyor ve göğsünün daraldığını söylüyor ise bunun yanı sıra çarpıntısı varsa pediatrik kardiyoloji (çocuk kalp)uzmanına gitmekte fayda vardır.

Çocuğumuzun kalbinin düzgün atması demek kendi kalbimizin rahatlığı demektir. Çocuğumuz iyi ise biz zaten mutluyuzdur. Onlara iyi bakalım ve huzurlu yaşayalım.

Çocuk Eğitiminde Nelere Dikkat Etmeliyiz?

Her anne baba çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmek için elinden geleni yapar. Kötü anne baba yoktur. Ancak yetiştirme tarzında yanlışlık olabilir. Anne babalar öncelikle çocuk yetiştirirken mükemmel anne baba olma düşüncesinden vazgeçmelidir. Mükemmel anne baba olma isteği mükemmel çocuk yetiştirme isteğini de beraberinde getirir. Bu durum anne babalarda mutsuzluğa neden olurken, çocukları da mutsuzluk yaşar. Anne baba çocuğa öncelikle sevgi vermelidir. Her şartta çocuğunu seveceklerini unutmamalı ve bu düşünceyi de çocuğa empoze etmeleri gerekir. Çocuk derslerde veya yaptığı şeylerde başarısız olsa da anne babasının sevgisinden şüpheye düşmemelidir.

Doğru Çocuk Yetiştirme

Sevgi beraberinde mutluluğu getirir. Mutluluk ise başarı ve öz güveni getirir. Bu yüzden eğitimde temel şart sevgidir. Bazı anneler ciddi cezalar uygularken bazıları çocuklarını mutlu edebilmek için sürekli her istediklerini alırlar. Bu ikisi de doğru davranış değildir. Ağır ve sürekli cezalar çocukların içine kapanıp, başarısız ve mutsuz olmasına neden olur. Her istediği alınan çocuk ise yetinmeyi ve elindekilerle mutlu olmayı bilmez. Bunun için orta denge kurulmalıdır. Anne ve babalar biri ceza verirken diğeri buna karşı çıkmamalıdır. En azından bu kararları ortak almalı ve konuşmaları çocuklarının olmadığı yerlerde yapmalıdırlar. Çocuklarınıza paylaşmayı öğretirseniz, arkadaşları ile iletişimi de daha iyi olur. Paylaşmayan çocuk arkadaşsız kalabilir.

Çocuğu Özgüvenli Yetiştirmek,

Özgüven sahibi çocuklar hayatta her zaman daha başarılıdır ve kendilerini her yerde ifade edebilirler. Ayrıca haksızlık karşısında kendilerini koruyup haklarını arayabilirler. Bunu konuşarak ve sizinle paylaşarak yaparlar. Özgüvenli çocuk yetiştirmek istiyorsanız aile içerisinde alınacak kararlarda onların da fikrini almalısınız. Aile içerisindeki kavga ve gürültü çocuğun özgüvenini kaybedip içine kapanmasına neden olabilir. Yemek saatlerinde, kahvaltıda mutlaka çocuğunuzla birlikte sofraya oturmalısınız. Tutamayacağınız sözler vermeyin. Söz verdiğinizde mutlaka yapın. Çocuğunuzla gün içinde neler yaptığı ve sizin neler yaptığınız konusunda kısa süreli sohbetler yapabilirsiniz. Çocuğunuzun sizden bir şey saklamaması için tepkilerinizi kontrol etmelisiniz. Çocuğunuz sizden korkuyorsa başına gelenleri de saklama eğilimine girecektir. Çocuğunuz ciddi bir sorun yaşıyorsa mutlaka bir uzmandan yardım alın.

Anne karnındaki bebeğin kaybını artıran gebelik riskleri nelerdir?

Öykü: doğumlar arasında sık aralıklarla doğum, 20 yaşından önce ve 35’in üzerinde doğum, kronik enfeksiyon ve idrar yolu hastalıkları, sistemik hastalıklar, yüksek tansiyon, düşük doğum ağırlığı, boy kısalığı (boy 150 cm)

Hamilelik sırasında: kilo alımı, çoğul gebelik, gebelik zehirlenmesi, vajinal kanama, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu, servikal yetmezlik, bebekte su fazlalığı, erken doğum, kansızlık, erken sulanma, damar iltihabı.

“Fetal” hipoteze göre, anne karnındaki bebeğin beslenme ve hormonal durumundaki değişiklikler, yapı, fizyoloji ve metabolizmayı kalıcı olarak değiştiren gelişimsel adaptasyonları tetikler ve bu adaptasyonlar insanları yetişkinlikte kardiyovasküler, metabolik ve hormonal hastalıklara yatkın hale getirir. “Barker hipotezi” olarak da bilinen bu hipotez, esas olarak Barker ve arkadaşlarının gözlemlerinden ortaya çıkmıştır.

XX yüzyıl. İngiltere’de. Yüzyılın başında bebek ölümlerinin yüksek olduğu bir bölgede, birkaç on yıl sonra koroner kalp hastalığı ölümlerinde bir artış oldu. Düşük doğum ağırlığı, geriye dönük raporlarda bebek ölümlerinin en sık nedenidir ve hayatta kalan bebeklerde erişkin dönemde koroner kalp hastalığı riskinin artabileceği öne sürülmüştür.

Rahimdeki kritik bir gelişim döneminde uyarıların kalıcı ve uzun vadeli sonuçları vardır ve bu programlamada ifade edilir. Fetal programlamada; fetal beslenme, kortizon, genetik ve epigenetik ilişkiler, nesiller arası etkiler, gebelik öncesi olaylar önemli rol oynamaktadır.

Hamilelik sırasında yaşanan olumsuz olaylar sadece bu çocuğu değil sonraki nesilleri de etkiler. Annenin doğum ağırlığı, bebeğin doğum ağırlığının belirlenmesinde önemli bir faktördür. Rahmin hormonal ortamının, özellikle yetersiz beslenen bir annede, fetüsün üreme organlarının gelişimini etkilediğine inanılmaktadır. Doğumda küçük olan annelerde rahmin boyutu da küçüktür ve rahmin boyutu küçüldükçe fetüsün büyümesini kısıtlayan vücut basıncı artar.

Hipertansiyon, şeker hastalığı, tiroid sorunları, annede kalp-damar hastalıkları, hamilelikte hematolojik sorunlar, uygun şekilde izlenmez ve tedavi edilmezse bebek üzerinde geri dönüşü olmayan etkiler yaratır. Hamilelik sırasında uyuşturucu, alkol ve sigara kullanmak da önemlidir.

Doğum şekli hamilelik durumuna bağlıdır, ancak mümkün olduğunda normal doğum önerilir. Doğumdan önce ve sonra yaşananlar kişinin tüm hayatını etkiler. Aslında, etkilerin bir kısmı genetik düzeydedir ve bir sonraki nesle aktarılır. Vücutta baskın olan mikroplar, bağışıklık sisteminin belirlenmesinde ve bazı hastalıklara (kanser, diyabet, şizofreni vb.) yatkınlığın belirlenmesinde rol oynar ve temeli, doğumdan hemen sonra maruz kalan ve bu temelde oluşan mikroplar tarafından atılır. hayat.

Yani doğumda annenin doğum kanalından alınan veya evde ya da hastanede baskın olan mikroplar bu temeli oluşturur. Çalışmalar, spontan doğumun başlamasından sonra sezaryen ile vajinal doğum arasında bu anlamda bir fark bulmamıştır. Herhangi bir sorun yoksa doğumun kendiliğinden başlaması ve annenin mikroplara maruz kalması ileride bebeğin sağlığı için önemlidir.

Çocuklarda İşitme Kaybı ve Nedenleri

Çocuklarda işitme kaybı, işitme kaybı dış veya orta kulakla ilgiliyse ilaçla veya ameliyatla tedavi edilebilir. Bununla birlikte, iç kulağınızda kalıcı işitme kaybınız varsa, işitme tipinize ve derecenize uygun bir işitme cihazı kullanabilirsiniz.

Ciddi veya derin işitme kaybı için ameliyatla birlikte koklear implant veya biyonik kulaklar denen cihazlar kullanılabilir. Koklear implant, bir tür işitme cihazıdır, ancak diğerlerinden farklı olarak, doğrudan işitme sinirini uyarır ve çok daha yüksek ses kalitesi sağlar.

Koklear implant ile ciddi işitme kayıplarında normal konuşma ve konuşma gelişimine yardımcı olur. Çocuk yenidoğan işitme taramasından geçtiyse ve herhangi bir risk faktörü yoksa, rutin işitme testi gerekli değildir.

Ancak ilk üç yıl, işitme ve konuşma gelişimi açısından kritik bir dönem olarak kabul edilmektedir. Aileler, çocuklarının işitme ve konuşma gelişimini yakından izlemeye ve bir gecikme veya sorun fark ederlerse tıbbi yardım almaya teşvik edilir. Bir risk faktörü varsa, çocuk yıllık odyolojik kontrol ile izlenmelidir.

Nedenler

Kural olarak doğuştan işitme kaybı kalıtsal olabilir, bu durum iç kulağın az gelişmişliğine, koklea ve merkezi sinir merkezi adı verilen kısmın az gelişmişliğine veya gelişim eksikliğine bağlı olarak değişebilir.

Bebeklerde işitme kaybı ayrıca dış kulak, iç kulak, orta kulak veya merkezi sinir sistemi ile ilgili olabilir. Dış ve orta kulak problemleri tedavi edilebilir işitme bozuklukları arasındadır. İç kulaktaki ve merkezi işitme merkezlerindeki işitme kaybı genellikle geri döndürülemez.

Çocuklarda işitme kaybı, bebeklik döneminde olduğu gibi dış kulak, orta kulak, iç kulak ve merkezi sinir sistemine bağlı olarak gelişebilir. Özellikle menenjitli çocuklarda kulak testleri sıklıkla gözden kaçabilir çünkü hastalık yaşamı tehdit eder. Bu durumda menenjit, iç kulaktaki sıvıyı iki aydan bir yıla kadar kemikleştirebilir ve işitme kaybına neden olabilir. Bu durumda doktor çocuğun muayenesi sırasında kulak kanallarını periyodik olarak kontrol etmelidir.

Çocuklarda işitme kaybına neden olan faktörlerden bazıları şunlardır:

Genetik faktörler

Erken doğum

Baş ve yüz bölgesindeki yapısal anormallikler kraniyofasiyal anormallikler olarak adlandırılır.

Kan uyuşmazlığına bağlı sarılık

Ertelenen ateşli hastalıklar

Menenjit

Kafa travması

Ototoksik ilaçların kullanımı

Hamilelik sırasında annede görülen ateşli hastalık işitme kaybına neden olabilir.

Anne Olmak 40’ından Sonra Da Mümkün

Günümüzde “önce kariyer, sonra çocuk” diyen kadın sayısı artmaktadır. Bu nedenle, kariyer peşinde koşan kadınlar, çocukların doğduğu yaşı geciktirebilir. Ancak bu geç annelik döneminde, geçmişten günümüze yanlış söylemler ve halk arasında dile getirilen korkutucu fırsatlar kadınları da tedirgin ediyor. Kadınlarda yumurta arzının 40 yıl sonra azaldığı bilimsel bir gerçektir. Ancak erken gebelikte yumurta dondurma süreci, IVF’nin artan başarı oranları ve hamilelikte annenin yakın tıbbi gözetimi ile geç annede ortaya çıkan sorunlar, küçük yaştaki normal gebeliklerde yaşananlardan farklı değildir. Anadolu Sağlık Merkezi kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, tüp bebek merkezi koordinatörü prof. Dr.Aydın Arydzhi, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Ebru Öztürk Oksyuz ve IVF laboratuvarı embriyolog başkanı Dr. Murat Beşar 40 yaş ve üstü hamile kadınları mutlu eden olayları anlatıyor …

SON 20 YILDA NELER DEĞİŞTİ?

20 yıl önce, özellikle cinsel özgürlüğün başlamasından sonra, cinsel yolla bulaşan hastalıklar nedeniyle tüplerin tıkanması çok sık görülüyordu. Tüp bebek tedavisinin en büyük nedeni tüplerin kapalı olmasıydı. Ancak son 20 yıla bakarsak, kadınların iş hayatına katılımlarının artması ve eğitim seviyelerinin artması nedeniyle ülkemizdeki çocukların doğumunun kariyer büyümesinin sonrasına bırakıldığını göreceğiz. Bu aşamada in vitro fertilizasyon genellikle 40 yaş ve üstü gebe kalmayı zor bulan kadınlara yapılır.

BAŞARI ARTIRIYOR

İstatistiklere göre 20 yıl önce tüp bebek tedavisi başarı oranları yaklaşık yüzde 30’du. Üstelik IVF tedavisi ile tek bir denemede birçok embriyo transferi yapılmasına rağmen geçmişte yüzde 30 olan gebelik oranı, bugün bir veya maksimum iki embriyo transferi ile yüzde 60’a ulaştı. Bu rakamın artmasının en önemli nedenlerinden biri şüphesiz laboratuvar koşullarındaki ilerlemedir … Artık embriyoların ihtiyaç duyduğu besin ve ortamı daha iyi analiz eden, genetik analizini yaparak daha sağlıklı olanları seçmelerine olanak tanıyan embriyoloji laboratuvarları var. embriyolar. Ayrıca embriyoların donma ve çözülme aşamalarında gebe kalmanın başarı oranı geçmişte taze bir embriyonun yarısı kadardı, ancak şimdi bu oran bazı durumlarda taze embriyoların başarı oranını aşıyor. Dahası; Yeni ilaçlarla daha kolay tedavi, daha az hata ve artan doktor deneyimi, tüp bebek tedavisinde başarı olasılığını artırmıştır. Preimplantasyon genetik tanıların yaygın olarak kullanılması, yani rahme transfer edilmeden önce en sağlıklı embriyonun seçilmesi için embriyoların genetik taraması nedeniyle, 40 yaş üstü kadınlarda gebelik sıklığı ve sağlıklı bir çocuğun doğumu geçmişe göre artmıştır.

Tüp Bebek Olasılığını Azaltan Durumlar

Çikolata kistleri, enfeksiyonlar ve önceki ameliyatlar tüplerde yapışıklıklara neden olabilir.

En sık görülen tüp problemlerinden biri, rahmin alt gövdeye, özellikle de obstetrik ile ilişkili pelvise uzanan katmanları olan endometriozis (çikolata kisti) ‘dir. Bu çoğalan rahim içi dokular, bulundukları her adet döngüsü sırasında kanarlar ve kanadıkları yerde yapışıklıklar oluştururlar. Bu nedenle tüp tıkanıklığının en önemli nedenlerinden biri tüp problemlerine neden olan endometriozistir. İkincisi, tekrarlayan enfeksiyonlar tüp problemlerine neden olur. Enfeksiyonlar vajinadan uterusa ve uterustan tüplere yayılarak tüplerde tıkanmalara neden olabilir. Üçüncü neden, önceki operasyonlardır. Başka bir deyişle, herhangi bir karın ameliyatı tüplerin kaynaşmasına neden olabilir. Sonuç olarak, kendiliğinden gebelik elde etmek zor olabilir.

Tüplerde sıvı birikmesi tüp bebek olasılığını azaltır

Tüplerde sıvı birikmesi önemli bir sorundur. Tüpler rahme bağlanır. Tüplerde ciddi bir tıkanma veya ileri bir enfeksiyon olduğunda, tüplerde sıvı birikmesine neden olabilir. Tüp bebek tedavisinde tüp tıkanmasının önemi ile de ilgilidir. Tüpler tıkandığında, tüplerde sıvı birikir ve bu sıvı içerisindeki toksinler nedeniyle hem fiziksel hem de kimyasal olarak rahme akar, embriyolarımız embriyolarımızın rahme yapışmasını engelleyebilir. Yani “hidrosalpinks” dediğimiz şey, tüplerde sıvı birikimi olmadığında, sadece tüplerde tıkanma olduğunda, tüp aracılığıyla çocuk için herhangi bir engel kalmaz. Evet, tek başına gebeliği engeller ancak tüp bebek ile başarı şansını düşürmez. Ancak bu tıkanma nedeniyle tüplerde sıvı birikmesi durumunda tüp bebek olasılığı azalır.

Sorunlu tüpler çıkartılarak embriyoların yapışma şansı artırılabilir.

Uterin film veya ultrason ile bir veya iki tüpte “hidrosalpinks” adı verilen sıvı dolma problemi oluşursa bu tüpler tüp bebek tedavisine başlamadan önce laparoskopik yani endoskopik olarak çıkarılmalıdır. Sorunlu tüpü silmek istiyoruz, eğer ikisi de sorunluysa, ikisini de siliyoruz. Diğer bir deyişle, IVF ile başarı şansımızı azaltacak bir faktörü ortadan kaldırmak istiyoruz. Bazen hastanın önceki ameliyatlarına, enfeksiyonlarına ve endometriozise bağlı olarak çok fazla yapışıklıklar olabilir ve bu tüplerin çıkarılması hastadaki diğer organlara zarar verebilir. Bu durumda, sıvı birikintisini de rahimden ayırmamız gerekir. Bu bağlantıyı kessek bile in vitro fertilizasyon şansımızı artırabiliriz. Bu şekilde, sıvının bu tüplerden rahme akışını durdurur ve embriyolarımızın hayatta kalma olasılığını artırırız.

Teşhis rahim filmi ile yapılır.

Bir tüp problemi ortaya çıktığında genellikle rahim filmi ile tanı konur. Ultrason yardımıyla ciddi bir tüp problemini teşhis edebiliriz, ancak bu gerçekten hidrosalpinksin geç aşamalarında yapılabilir. Daha hafif formlarda tüplerin basit tıkanıklığını veya hafif genişlemesini teşhis etmenin yolu bir uterus filmi kullanmaktır. Böyle bir uterin smear şüphesi varsa laparoskopi ile kontrol edip laparoskopi sırasında gerekli tedaviyi gerçekleştiriyoruz.

Hastalar genellikle kasık ağrısı, akıntı ve adet görmeden akıntı gibi şikayetlerle doktora başvurur. Ya da herhangi bir şikayet olmasa bile tüp bebek birkaç kez denendiğinde ve güzel embriyolar rahme transfer edildiğinde ve başarı sağlanamadığında test tüplerinde sessiz bir sorun olup olmadığına bakarız.

Enfeksiyon ve önceki işlemler tüplere zarar verebilir.

Bir enfeksiyon varsa bu enfeksiyonların erken tedavisi çok önemlidir. Bir hasta sık sık enfeksiyon geçirdiğinde, nedeni araştırılmalıdır. Sık enfeksiyon nedeniyle veya herhangi bir nedenle ameliyat yapıldığında hortum sorunlarının ortaya çıkabileceğini unutmayın. Karın bölgesine zarar verebilecek bir trafik kazasında tüpün hasar görebileceği takdir edilmelidir. Başka bir deyişle, enfeksiyon riskini artırabilecek veya vücutta yapışma riskini artırabilecek herhangi bir durum, tüpler için bir risk faktörü olabilir.

Endometriozisin genetik bir yatkınlığa sahip olduğu düşünülse de kesin nedeni net değildir. Sağlıklı beslenmek, vücudu enfeksiyondan korumaya çalışmak, ilişkide prezervatif kullanmak tamamen tüpleri korumakla ilgilidir.

Tüp sorunu varsa aşılama tercih edilmez.

Tüp sorunu olduğunda aşılama tercih edilmez. Özellikle her iki tüpte de sorun varsa aşı yapılmasını önermiyoruz. Bir tüpte tıkanma varsa aşı yapılabilir. Ancak bu yine de şansı azaltan bir faktördür. Bu hastalar için genellikle tüp bebek tedavisini tercih ediyoruz. Tüp bebek tedavisi öncesi tüplerde sorun varsa ameliyatla bu sorunun giderilmesi gerekir. Bir sonraki yöntem sperm ve yumurtaları birleştirmektir.

Hamilelikte Migren Problemi

Migren sebebiyle oluşan baş ağrıları çoğunlukla çeşitli aralıklarla kendisini gösteren, başın sadece bir bölümünde ağrıdan çok zonklayıcı özelliğe sahip olan ve kimi hastalarda baş ağrısının yanında şiddetli bulantı ve kusmaya neden olan bir rahatsızlıktır.

Bu ağrılar çoğunlukla çocukluk ve gençlik döneminde yoğun olarak kendisini gösterdiği gibi yaş ilerledikçe de etkisini yavaş yavaş azaltmaya başlar. Ama bazı bayanlarda geçmişte hiç migren ağrıları yaşamamış olsa bile bu rahatsızlık hamilelik döneminde ortaya çıkabilir. Genel olarak bayanların yüzde yirmisinde ve erkeklerin yüzde beşinde hafif veya orta dereceli migren ağrıları bulunmaktadır.

Bayanlarda bu ağrılar çoğunlukla adet dönemi öncesi ve adet dönemi boyunca kendisini daha şiddetli olarak hissettirir ve bu bayanlarda östrojen bakımından zengin olan doğum hapları kullanımı varsa bu kontrol hapları migrenin şiddetini belirgin bir şekilde arttırabilir. Migren ağrıları meydana gelmeden evvel bazı çeşitli hastalık öncesi semptomlara da öncülük ederler.

Genellikle nörolojik sebeplere bağlı olarak gelişen bu belirtiler çoğunlukla damarların bölgesel olarak ufalmasıyla meydana gelir ve tekrardan damarların eski boyuna gelmesiyle birlikte ortaya baş ağrısı çıkar. Klasik migren ismi verilen rahatsızlıkta bu öncü semptomlar genellikle görme esnasında kör noktaların meydana gelmesi, kulakta çınlamalar, özellikle florasan lambalar başta olmak üzere ışığa karşı duyarlılık ve yorgunluk gibi nörolojik belirtilerdir. Daha ileri seviyedeki durumlarda ise migren başlangıcından önce yüzün bazı bölümlerinde uyuşukluk ve çeşitli kaslarda geçici felç durumlarına rastlanabilmektedir.

Hamilelik Döneminde Meydana Gelen Migren Rahatsızlığının Tedavisi Var Mıdır?

Hamilelik döneminde özellikle ilk üç aydan sonra bayanların yaklaşık yüzde yetmişinde migren semptomlarında azalma meydana gelir. Bazı vakalarda ise bu durum tam tersi olarak meydana gelebilir.

Hamilelikte migren tedavisinde uygulanması gereken ilk tedavi parasetamol maddesi bakımından zengin olan ağrı kesicilerin kullanılmasıdır. Migren kendini göstermeye başladığı anda bu ilaç tedavisine başlandığı taktirde genellikle tedavi başarılı olmaktadır. Bunun dışında migren rahatsızlığı için özel olarak üretilmiş ergotamin maddesi tarafından zengin ilaçlarda migren öncesinde meydana gelen belirtiler esnasında kullanıldığında henüz ağrılar başlamadan bu ağrıların ortaya çıkmasını engellemektedir. Fakat bu ilaçların temel mantığı damarların büyümesini engellemek olduğu için ve uterusu kasıcı bazı özelliklere sahip olduğu için genellikle hamileler üzerinde çok zorunlu olmadıkça kullanılmazlar.

Parasetamol içerikli ilaçların kullanılmasıyla olan tedavi sonuç vermez ise ağrı kesici olarak kodein maddesi bakımından zengin ilaçlar, mide bulantısını engelleyici bazı ilaçlarla paralel olarak yalnızca doktor kontrolüyle birlikte kullanılabilirler.

Hamilelikte migren problemini çok fazla yaşayan bayanlarda ise genel tedavi lazım olabilir ve bu tedavi içinde yine doktor kontrolüyle beraber propranolol veya nifedipin maddeleri açısından zengin ilaçlar kullanılabilir. Bu rahatsızlığın beraberinde oluşturduğu depresyon gibi çeşitli psikolojik sorunlar olduğunda ise antidepresan nitelikli ilaçlar tedaviye eklendiğinde tedavinin başarı şansı artmaktadır.

BABY-SHOWER HEDİYESİ

Sevdiklerinizi daha çok sevindirmek istediğinizde elbette özel bir şeyler yapmanız gerekecektir. Özel günlerinizde yakalayacağınız fırsatlar hem onların hem de sizin sevinmeniz için bir araç olacaktır. İşte bu gibi durumlarda baby-shower.com hizmetlerinden yararlanabileceksiniz. Öncelikle bebeğinizin ilk doğduğu anı kutlamak istediğinizde size hem kusursuz hem de memnuniyet verecek bir parti için en güzel detayları burada bulabilirsiniz. Bebeğinize özel tasarımlar, süslemeler, pasta ve dekorasyonu ile bebeğinize karşılamanızda size destek olacak olan firmamız konusunda uzman ekibi ile her zaman yardım etmeye hazırdır. Bunun yanı sıra istediğiniz her an da destek alabileceğiniz bu ekibe sonuna kadar güvenebilirsiniz.

Baby-shower.com değer verdiğiniz anları sizin için ölümsüz ve unutulmaz anlar haline getirebilmektedir. Sevdiğiniz kişileri özel günlerinizde ağırlamak istediğinizde de yardım alabileceğiniz firmamızda kusursuz bir kutlama için gerekecek her şeyi bulabilirsiniz. Bir bebeği doğum anına hazırlarken birçok anne ve baba ilk seferde biraz heyecanlanır. Bu da bazen en önemli şeylerin bile unutulmasına neden olur. İşte bu gibi aksaklıkları yaşamak istemediğinizde size her zaman destek olacak bir yer olabiliriz. Siz sevdiklerinizde güzel zamanlar geçirirken endişelenmenize gerek yok çünkü ekibimiz sizin için her şeyi düşünecektir. Sadece bebek doğumlarını kutlamak istediğinizde değil kendi özel günlerinizi kutlamak istediğinizde de firmamızın desteğinden yararlanabilirsiniz.

Baby-shower.com hizmetlerinde herkesin özel günleri için özel ve anlamlı kutlamalara yer var. Örneğin evlilik yıl dönümüz için özel ve eşiniz için unutulmaz bir kutlama hazırlamak istediğinizde firmamız size yardım edebilirsiniz. Konu ya da amaç hangi şekilde olursa olsun kutlamalar için tecrübeli bir adres aradığınız sitemizi ziyaret etmeniz yeterli olacaktır. Hem sizin için hem de dostlarınız için unutulmaz anları sağlamak istediğinizde bize başvurmanız yeterli olacaktır.

Çocuklarda Yutma Bozukluğu ve Yutma Terapisi

Çocuklarının beslenme ve yeme alışkanlıkları anneler için çok önemlidir. Özellikle ek yiyeceklere başlama döneminde, yeni yiyecekler çocuğun hayatına yeni lezzetler girer. Anneler ayrıca bu yeni tatlara alışmalarını ve düzenli olarak yeme alışkanlıklarını kazanmalarını beklerler.

Tamamlayıcı gıda dönemi genellikle evde fermente yoğurt ve elma püresi ile başladığından, çocuklar anne sütü veya yiyeceklerden sonra kolayca yutulabilen gıdalarla karşılaşırlar.

Bununla birlikte, kolayca yutulan yiyeceklerin süresi sürekli devam etmemelidir. Kahvaltı ve çorbalar çocuğun hayatına girmeye başladığında, yiyecek artık yutmak kolay olmamalı, topaklı olmalıdır. Çocuğun çiğneme ve yutma becerileri kazanması önemlidir.

Yumurta sarısı ve peynir gibi tüm yiyecekler bir karıştırıcı ile alınmamalı, çatalla ezilmelidir. Topaklı olmalı ve çocuk yiyecekleri topaklı bir şekilde almalı, çiğnemeli ve yutmalıdır.

Aksi takdirde, topaksız yiyecek yiyemeyen “Blender Dolls” oluşmaya başlar.

Çocuğunuz topaklı yiyecekler yemiyorsa, her yiyeceği bir karıştırıcıyla ezmeniz gerekir, bu çocuğunuzun beslenmesini nasıl etkiler?

Blender ile sürekli öğütülmüş yiyecekler yiyen çocuklar topaklı yiyecekler yemeyi öğrenmekte zorlanırlar.

Bu nedenle, yutma fonksiyonu kullanılmaz ve yutmayı öğrenemeyen çocuk zamanla yutmayı unutabilir.

Çocuk topaklı yiyeceklerle karşılaştığında veya yutmaya zorlandığında, gıda boğazda yakalanabilir, gırtlağına kaçabilir, kusabilir

Çocuk kreş başladığında veya farklı sosyal ortamlara girdiğinde yemek bir sorun olabilir.

Çiğneme aktivitesi, beynin dolgunluk hissetmesini ve çocuğun yemesini durdurmasını sağlar. Bununla birlikte, sürekli olarak kaba ve öğütülmüş sıvı ile beslenen çocukların çiğnemeleri yoktur ve daha az doymuş hissederler.

Doygunluğu azalmış çocuklar obezite riskiyle karşı karşıya kalabilir.

Çiğneme hareketi diş ve çene kemiklerinin gelişimi için de çok önemlidir.

Bazı durumlarda, çocuklar 3-4 yaşlarında bile katı ve topaklı yiyecekler yemekte zorluk çekebilir. Bu nedenle, ek gıdaya geçiş sırasında blender kullanımı kısa bir süre için kullanılabilir, ancak 7-8 ay sonra azaltılmalı ve 1 yaşında çocuğun yaşamından tamamen çıkarılmalıdır. en geç.

‘Blender bebekleri’ dediğimiz sağlıklı çocuklarda çiğnemeyi öğrenememe durumu vardır. Çiğnemeyi öğrenemeyen çocuklar da bir süre sonra çiğnemeyi unuturlar ve bu sefer parçalarını öğütmekten taşlamaya ve kusmaya kadar değişen ciddi sorunları olabilir.

Genel olarak, blender bebeklerde “Yutma Bozukluğu” oluşabilir. Yutma bozukluğu bir hastalık olmadığından, insanlar genellikle bunu fark etmez. Bazı hastalıklar doğrudan yutma bozukluğuna neden olan semptomlar gösterirken, diğerleri sadece sonuçtur. Örneğin; Üst solunum yollarının veya akciğer enfeksiyonunun çok önemli bir kısmı, yutma bozukluklarının bir sonucu olarak besinler akciğerlere girdiğinde ortaya çıkar.

Yutma bozukluğu ihmal edilirse, ciddi bir sağlık sorunu olabilir. Kırılırsa hayati fonksiyonlara yol açabilir.

Beslenme sırasında ve sonrasında öksürük varsa,

Göğüste sorun veya morarma hissederseniz,

Yükselen ateş,

Şiddetli öksürük atakları varsa, yutma ile ilgilenen bir merkeze başvurmak kesinlikle gereklidir.

Yutma bozukluğu durumunda “Yutma Terapisi” uygulanır. Yutma tedavisi, bu alandaki uzmanlar tarafından uygulanır.

Terapi sırasında, yutma veya yutma refleksini uyaran kasları güçlendirecek ve koordine edecek sinirleri uyarmak için özelleştirilmiş egzersizler yapılır. Çocuğun daha rahat yutması için çeşitli pozisyonlar ve yutma stratejileri uygulanır. Çocuğun güvenli ve yutması kolay olması için, farklı kıvamda yiyecek ve içecek sağlanır.

Endometriozis ve Kısırlık

Endometriozisli hastaların % 30-40’ında fertilite sorunu yaşanabilir. Eğer varsa yumurtalıklar, tüpler ve onların etrafındaki yapışıklıklar, pelvik anotomide ortaya çıkan sorunlar gebelik şansını mekanik olarak azaltmaktadır. Yani sperm ve yumurta hücrelerinin karşılaşmasını güçleştirmekte bazen imkansız hale getirebilmektedir.

Endometriozis odakları tarafından prostoglandinler ve diğer bazı üreme hücrelerine zararlı salgılar üretilebilir. Bu sıvılar ve salgılar tubal motiliteyi, folikülogenezi ve korpus luteum fonksiyonlarını etkileyebilir. Peritoneal makrofajlar artmıştır. Bunlar da gametler (sperm ve oosit) üzerine olumsuz etki yapabilmektedir.

Endometriozis sıklıkla ilerleyici bir hastalık olduğundan hafif düzeydeki hastalığın tedavisi tartışmalıdır. Laparoskopi sırasında görülen odakların laser veya elektrokoter ile yakılmasının gebelik oranlarını artırdığını belirten çalışmalarda iki farklı taraf oluşmuştur.

Adenomyozis denilen durum ise endometrıum adacıklarının rahim duvarı içinde bulunmasına denir. Bu durum kadında bütün ay boyunca kahve renkli bir akıntı ile kendini gösterebilir. Bu durumun tanısı oldukça zordur. Tecrübeli bir hekim ultrason bulgusu ve hastanın klinik bulgusu ile durumdan şüphelenebilir. Hastanın kısırlık sorunu olup olmadığına göre takip ve yönetim farklılık gösterebilir.

Takip ve tedavide tartışmalı konular olduğu gibi, eğer tüp bebek tedavisi yapılacak ise yine tartışılması gereken önemli noktalar vardır. Örneğin,

Endometriozis IVF (tüp bebek) sonuclarina etkili mi?

Endometrioma (çikolata kisti) varlığı fertiliteyi etkiliyor mu?
Tüp bebek öncesi endometrioma cerrahisi sonuçları etkiliyor mu?

Başarısız IVF sonrası cerrahi faydalı mı?
IVF oncesi depo GnRHa faydalı mı?
Endometrioma varlığında yumrta toplanmasında risk var mı?
Tekrarlayan endometriomanın yönetimi (Cerrahi vs. ivf)
Hangi protokol??

Son yıllarda ileri evre endometriozis, ve adenomyozis olgularında ultra-long agonist protokol ile çok iyi sonuçlar almaktayız. Gebelik oranlarımız transfer başına yüksek şanslı olgularla aynı oranlara ulaşmaktadır.