Kısırlık Tedavisi Nasıl Yapılır?

Doktorunuz gerekli muayeneleri yaptıktan sonra bozukluğun yerini teşhis edecektir.

Doğuştan olan bozukluklar daha önce de anlatıldığı gibi önemsizse,düzeltilmesi mümkündür ama bütün olarak bir organın yokluğu durumunda,bugün için yapılacak bir şey fazla yoktur.

Hormonal bozukluklara gelince,bu gruba tabi hastalıklar da tedavi edilebilmektedir.özellikle son yıllarda çıkan yeni ilaçlarla bu iş bir ölçüde kolaylaşmıştır.kısırlık tedavisi, kısırlık nasıl tedavi edilmektedir, kısırlığın tedavisi

Hormonal bozukluklar deyince akla yalnızca yumurtalıktan çıkan hormonlar direkt yada dolaylı olarak kadını kısır yapabilirler.özellikle şişman kadınlarda hormon yapan organlar iyi çalışamaz.bu nedenle böyle hastaların doktor kontrolu altında kilo vermeleri uygundur.şişman hastaların,ailesinde şeker hastaları olan kadınların ayrıca kan şekerine baktırmaları uygun bir davranıştır.bazı hormonların etkisiyle kadınlarda fazla tüylenme olmaktadır.bu gibi durumlarda da doğuştandır.ama yine de bizim cinsimiz böyleymiş gibi düşüncelerle kendi kendinizi avutmadan bir doktor kontrolünden geçmelisiniz.

Bunlar gibi daha birçok hormonal bozukluğa bağlı şikayet ve kısırlıklar büyük bir çoğunlukla tedavi edilebilir.

İltihaplı durumlar ise,hangi tür olursa olsun,erken tespit edilirse kolay tedavi edilir ve bir bozukluk da bırakmayabilir.gecikilirse,özellikle tüberkülözda düzeltilemeyen bozukluklar kalır.iltihabın tüplerde yapışıklıklara yol açtığını söylemiştik.bunların tedavisi çeşitli şekillerde yapılabilir.ameliyatta şans en çok %30-40 kadardır.hava vermek de yararlı olabilir.son zamanlarda denenerek yararlı olduğu görülen bu konuda yeni bir umut ışığı gibidir.kapalı olan tüpleri,rahim ağzından ilaç vererek %80-90 başarıyla açtığını ileri süren bilim adamları vardır.işlem ülkemizde yapılmaktadır.hydrotubasyonda asıl olan,yapışıklıkları ilaçlarla eriterek açmaktır.ilaçlar basıçla verildiği için ayrıca mekanik bir etkinin de rolü olmaktadır.bu yöntem,ayrıca tüp ameliyatı geçirenlere ameliyatın hemen arkasından yapılabilmekte ve çok iyi sonuçlar alınmaktadır.

Psikolojik nedenlere bağlı kısırlık,doğum ve kadın hastalıkları uzmanı ile psikiyatrın birlikte çözümleyecekleri bir sorundur.tedavi şansı oldukça yüksektir.

Sonradan olan bozukluklar konusunda anlatılan durumların tedavisi için,bozukluğun nerede ve nasıl olduğu büyük önem taşır.buradaki tedavi imkanı ancak doktor muayenesinden sonra söyleyenebilir.bunlar dışında 100 kadından 10 tanesinde,yapılan her tür inceleme,hormon analizleri v.b normal sonuç verdiği için kısırlık nedeni bulunamayabilir.oysa,bu karı-koca ayrılsalar,yeni evliliklerinde hem kadının,hem de erkeğin çocukları olabilir.başarısızlığın nedeni:

*kan grubu uyuşmazlığı

*vajinanın ve rahmin ağzındaki salgının spermleri öldürmesi ya da hareket yeteneğini durdurması olabilir

kısırlıkta erkeğe ait nedenleri ve suni ilkah metodu hakkında sitemizden bilgi alabilirsiniz.

İlk Mastürbasyon ve Duygular

İnsanlar aslında ilk mastürbasyonlarını henüz bebekken yapmaya başlamaktadır. Fakat o dönemde bilinçsizce ve sadece kısa sürelerde olması sebebiyle bu mastürbasyonların pek bir önemi yoktur. Bebeklikten çıkıp çocukluk çağına gelen bireyler cinsel organlarına daha fazla ilgi duymaya başlamakta ve bu organlarının işlevlerini anlamaya çalışmaktadır. 6-8 yaşları arasında özellikle erkek çocuklarının başvurduğu cinsel organını tanıma yöntemi aynı yaşlarda olan arkadaşları ile birbirlerine organlarını göstermesi ve birbirlerinin organlarını ellemeleri faaliyetidir. Bu faaliyet cinsel bir haz ile değil sadece merak üzerine birbirlerinin penislerinin aynı mı yoksa farklı mı olduğunu görmek üzerine gerçekleştirilmektedir.ergenlikte ilk mastürbasyon, ilk kez mastürbasyon yapma, mastürbasyon sonrası hissedilenler Bu bireyler 6-8 yaşlarından 12-14 yaşlarına geldiklerinde bu kez penisleri erekte olmaya ve boşalmaya uygun hale gelmektedir. Ergenliğe ilk adım olan penisin sertleşmeye başlaması ergen bireyin bu organını elleme isteğini arttırmaya başlamaktadır. Çünkü sertleşen ve boşalmaya uygun hale gelen penis bireye zevk vermeye başlamıştır. Penisinden zevk almaya başlayan erkek birey penisini ellemeye başlaması ile ilk mastürbasyonunu yapar. İlk mastürbasyonunu yapan birey aldığı zevk hoşuna gittiği için aynı anda ikinci kez hatta üçüncü kez boşalmaya çalışmaktadır. Mastürbasyon yapan birey eğer bu yaşına kadar cinsellik kötüdür, penis ile oynamak ayıptır gibi cümleler ile telkin edildiyse mastürbasyon yaptıktan sonra pişmanlık duyabilir ve yaptığından utanabilir. Ancak unutulmamalıdır ki cinsellik, boşalma ve penis ayıp, utanılacak şeyler değil bir ihtiyacın önemli parçalarıdır.

Ergenliğe henüz girmiş bir kız bireyde de erkek bireyde olduğu gibi cinsel doyuma ulaşma isteği vardır. Ancak ne yazık ki Türkiye’de bir kız bireyin erkek gibi rahatça mastürbasyon yaparak bu zevki elde etmesi pek olası değildir. Birçok kız birey kızlık zarını yırtacağından korktuğu için ergenlik döneminde mastürbasyon yapmaya korkmaktadır. Ancak aslında sanılanın aksine kızlık zarını bozmadan kız bireylerinde mastürbasyon yapması mümkündür. Kız bireyler vajinalarını okşayarak, basınçlı akan suyu vajinalarına tutarak suyun çarpmasıyla, vajinalarını herhangi bir şeye sürterek ya da basaklarını açıp kapayarak mastürbasyon yapabilirler. Bu şekillerde yapılan mastürbasyon kızlık zarına zarar vermemektedir. Ergenlik dönemine kadar utandırılan ve vajinası bir ayıp olarak gösterilen bireyler mastürbasyon yaptıktan sonra pişmanlık ve utanma gibi duygular hissedebilmektedir. Fakat unutulmamalıdır ki cinsellik, cinsel doyum ve mastürbasyon hayatın bir parçasıdır, utanılacak ya da pişmanlık duyulacak bir durum söz konusu değildir.

Cinsel Terapi

Sağlıklı bir evliliğin sürmesi için çiftler için özel olan cinsel hayatın da sağlıklı ilerlemesi olmazsa olmazlardandır. Çiftlerin cinsel açıdan uyumlu olması evlilikte yaşanabilecek başka sorunları bile ortadan kaldırmaya yetecek güçtedir. Bu uyum yakalanamadığı takdirde evlilik zamanla hasar görmeye, çiftler birbirini daha kolay kırmaya başlar ve sorunlar aşılamaz hale gelebilir. Gerek cinsel uyumsuzluk gerekse daha ciddi cinsel problemler yaşanması bir evliliğin yavaş yavaş çöküşünü getirecektir. Bu sorunu çözebilmek için cinsel terapi yöntemine başvurulması çok mantıklı bir adımdır. Cinsel terapi yapabilme yetisine sahip olabilmek için klinik psikoloji alanında en az yüksek lisans düzeyinde eğitim alması gereken kişiler son derece ağır ve uzun süreçli eğitim aşamalarından geçerek cinsel terapist olabilmektedir.cinsellik, cinsel terapi, cinsel terapi nedirAlanında son derece uzman olan cinsel terapistler her türlü cinsel sorunu tanımlayarak soruna ilişkin çözüm yöntemleri üretebilme yetisine sahiptir. Bu nedenle, cinsel hayatında gerek küçük gerekse büyük sorun yaşayan çiftlerin cinsel terapi yöntemine başvurarak bu önemli problemi çözmek için adım atması gerekmektedir. Tüm sorunlara verilecek öneriler ve uygulanacak tekniklerle çözüm bulmayı amaçlayan yöntem birçok evliliği kurtarmak için başlı başına gerekli ve önemli bir tedavi yöntemidir.

Cinsel Terapi Neden Önemlidir?

Birçok uzmana göre bir evliliğin en temel unsuru olan cinsel hayatın durumuna göre evlilik direk olarak etkilenmektedir. Cinsel hayatında sorunlar olan çiftlerin birbirlerine tahammülsüzlüğü artar, bakış açısı değişir ve ilişkide içinden çıkılamaz sorunlarla boğuşur hale gelinir. İşin ilginç yanı, bu durumun cinsellikteki sorunlardan kaynaklandığının birçok çift farkında değildir, yüzeysel sebeplere tutunup karşılıklı anlayışsızlık ve tahammülsüzlüklerini sürdürmeye devam ederler.

Özellikle cinsel hayatında sorun yaşayan çiftler için akıllara takılan bir soru olan cinsel terapi neden önemlidir sorusu yurtdışında yapılan bir deneyin çarpıcı sonuçlarıyla etkili bir şekilde cevaplanabilir. Yurt dışında yapılan bir deney evliliğinde sorun yaşayan birçok çiftin katılımıyla gerçekleştirildi. Bu çiftler ikiye ayrıldı, bir gruba yoğun bir eğitim verilmeye başlandı. Etkili iletişim, karşısındakini anlama, sorunları çözme becerisi gibi bir takım yoğun psikolojik destekli eğitimlerden geçerken diğer grup hiçbir eğitim almadı, yalnızca ödev olarak her gün cinsel ilişkiye girmeleri istendi. Deney sonucunda ilk grubun çok azında gelişme görülürken ikinci grubun çoğu ilişkilerini düzelterek evliliklerini kurtardıkları gözlemlendi.